Vijay Prashad: Suriye’de yaşananlar Filistinliler için muazzam bir gerileme

“`html

Suriye’de Değişen Dinamikler: Yeni Bir Gelecek mi?

Son dönemde dünya basınında en çok tartışılan konulardan biri Suriye’de yaşanan olaylar. Esad yönetiminin sarsılmasıyla birlikte Şam’daki güç dengeleri, El Kaide ve IŞİD ile bağlantılı grupların etkisi altına girmiş durumda. Bu hızlı değişim, Suriye’nin geleceği hakkında birçok soruyu gündeme getiriyor. Ülkede ne tür gelişmeler yaşanacak? Gelecek, kaosu mu beraberinde getirecek, yoksa mevcut kaos daha da mı derinleşecek? Filistinlilerin durumu, İsrail’in kazançları açısından ne anlama geliyor? Türkiye’nin bu karmaşada alacağı pozisyonlar neler?

Tüm bu belirsizliklerle ilgili düşüncelerimizi Hindistanlı Marksist tarihçi ve yazar Vijay Prashad ile konuştuk. Daha önce kendisi ile emperyalizm konusunu ele almıştık. Yordam Kitap’tan çıkan ‘Arap Baharı, Libya Kışı’ kitabının yazarı olan Prashad, bölgedeki gelişmelere dair önemli tespitlerde bulundu.

‘HTŞ HAREKETE GEÇTİĞİNDE SURİYE ORDUSU ZAYIFTI’

Son dönemde Suriye’de yaşanan değişimler hakkında bir değerlendirme yapalım. Her şey oldukça hızlı gelişti. Birkaç hafta önce, “Hey, birkaç gün içinde Colani, Şam’ın yeni hükümdarı olacak” deseydiniz, kimse bunu ciddiye almazdı. Ancak şimdi, ülkenin geleceği bir eski IŞİD liderinin elinde. ABD, Türkiye ve İsrail gibi ülkelerin de kendi stratejik çıkarları doğrultusunda Suriye’ye müdahale ettiklerini görmekteyiz. Bu hızlı gelişmeler, belki de Lenin’in hoş bir ifadesini akla getiriyor: “Hiçbir şeyin yaşanmadığı on yıllar ve on yılların yaşandığı haftalar vardır.” Genel olarak olayların bu hızını nasıl yorumluyorsunuz?

Öncelikle, Suriye’nin son 15 yıldır egemenliğini tam olarak uygulayamadığını unutmamalıyız. Ülkenin kuzeydoğusunu kaplayan ABD, burada geniş bir toprak parçası kontrolü sağladı. Suriye’nin petrol sahaları ve önemli kaynakları, ABD yaptırımları ile etkisiz hale getirildi. Türkiye sınırında birçok Kürt grubunun bulunduğunu ve onların kendilerini özerkliğe doğru bir adım attığını görmekteyiz.

Suriye’nin kuzeybatısında, 2014’ten bu yana İdlib, pek çok İslamcı grubun kontrolünde bulunuyor. Suriye Ordusu, İdlib’e yöneldiğinde, Türkiye bu ilerleyişi durdurmak adına müdahalede bulundu ve Rusya ile işbirliği yaptı. Böylece, kuzeybatı bölgesi büyük ölçüde Türkiye’nin etkisi altında kalmış oldu.

Kuzeydeki durumun yanında, güneyde de çeşitli anlaşmalarla, Suriye hükümeti, Dera gibi önemli şehirlerde bir dönem sakin görünmesine rağmen aslında barış anlaşmaları yaparak oradan askerlerini geri çekti. Tüm bunlar, İsrail’in 1973’te Golan Tepeleri’ni işgal etmesiyle güç kazanan durumunu da etkilemekte. İsrail’in Suriye ordusunu bombalaması sonucu yaşanan zayıflama, İran’ın Suriye’deki varlığını da tehdit ediyor.

‘ESAD HATTA KONUŞMA YAPMADAN GİTTİ’

Suriye’deki durumu dönüştüren dinamiklerde Esad’ın hatalarının payı büyük. Hizbullah’ın destek vermesine izin vermeyen Esad, ülkeyi terk ederken halkına dahi bir mesaj iletmedi. Sadece sessizce ayrıldı. Esad yönetiminin 53 yıllık iktidarının çöküşü, aslında belirsiz bir süreç sonunda gerçekleşti. Ebu Musad el-Colani’nin haksız yere desteklenen HTŞ liderliğine gelmesi ise doğrudan Esad yönetiminin zayıflamasıyla ilişkilendirilebilir.

‘MEDYADA ÇİFT STANDART TARTIŞMASI’

Ayrıca, son zamanlarda batı medyasında Colani’nin aklanması dikkat çekiyor. Üzerlerinde IŞİD ve El Kaide izleri bulunmasına rağmen, batılı yayın organları onu bir “ılımlı lider” olarak yansıtmaya çalışıyor. Bu tür haberlerin arka planında, bölgedeki yönetimin Suriye’yi nasıl temsil edeceği konusunda bir algı oluşturma çabası olabilir mi? Medya bu yönetimi görmezden gelerek Suriye’nin geleceği hakkında bir umut mu sunmaya çalışıyor?

Colani, savaşta kullandığı ismini Golan Tepeleri’ne atıfta bulunuyor, ancak bu ironi, onun günümüzde İsrail’in işgali konusunda kayıtsız kalmasını doğuruyor. Onun geçmişi ve bugünkü tavrı arasındaki tutarsızlık, karşımıza çıkıyor. Gerçekten değişip değişmediği bir tartışma konusu. Ancak tüm bu olan bitene rağmen, kimse Suriye’de yaşananların ciddiyetini sorgulamıyor gibi görünüyor.

‘DEMOCRATİK OLMAMALARI MÜMKÜN DEĞİL’

Colani’nin geçmişi, onu demokrasinin savunucu yapmıyor. Son birkaç yıldır Batılı medya kuruluşlarına verdiği röportajlarda, daha demokratik bir tavır sergiliyormuş gibi davranıyor; ancak bu, gerçekliği yansıtmıyor. Gerçek şu ki, kontrolü ele geçiren gruplar, kendi gündemleriyle hareket ediyor ve bu da halk için felaket durumları doğuruyor.

SURİYE, LİBYA’YI MI ANDIRIYOR?

Libya’daki durumu Suriye ile karşılaştırdığımızda, o ülkedeki kaosun Suriye’de zaten mevcut olduğunu görüyoruz. Gelecekteki belirsizlik, Suriye’nin zaten bölünmüş bir yapıya sahip olmasından kaynaklanıyor. İdlib ve çevresi, bu değişime dahil olacak mı? Bu durum Türkiye’nin Suriye’ye olan politikalarını nasıl etkileyecek?

Suriye, Libya örneğine göre farklı bir dinamiğe sahip. Her ne kadar Libya’daki kaos örnek alınsa da, Suriye’de zaten yerleşik bir karmaşa mevcut. Dolayısıyla, burada bir yönetim değişikliği, daha fazla stabilite veya demokratik bir dönüşüm getirmeyecektir.

‘İRAN’IN ROLÜNDE DEĞİŞİM OLACAK’

İran’ın bölgedeki konumu ve oluşturmayı hedeflediği strateji de etkileniyor. Suriye’nin kaybı, İran’ın Akdeniz’e erişimini zorlaştıracak bir durum oluşturuyor. Bu da İran’ın bölgede daha izole bir duruma düşmesine yol açabilir. Kuzeydeki savaş ise, İsrail’in yeniden güçlenmesine sebep oldu.

‘TÜRKİYE İÇİN YENİ FIRSATLAR’

Türk hükümeti için yeni fırsatlar doğdu. Suriye’nin kuzeyinde gerçekleşen değişimler, Türkiye’nin kendi stratejilerini gözden geçirmesini gerektiriyor. Filistin’deki direniş ve bölgesel güç mücadelesi Türkiye için neler ifade ediyor? Bu bağlamda Türkiye’nin nasıl bir rol üstleneceği de tartışma konusu olmaya devam ediyor.

‘FİLİSTİNLİLER ÜZERİNDEKİ ETKİLER’

Bütün bu gelişmeler, Filistinliler için kritik bir gerileme anlamına geliyor. Orta Doğu’da büyük bir çalkantının yaşandığı bu dönem, yeni dengelerin oluşmasına neden olacak. Tarih her ne kadar öngörülemez olsa da, ortaya çıkacak sonuçlar konusunda şüphelerimizi koruyoruz.

Eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?

Son olarak, bu hızlı değişimin birçok kişi için sürpriz olduğunu belirtmek gerekir. Çevrelerindeki uyarılara rağmen Esad’ın yanılgı içinde olduğu aşikâr. Uluslararası aktörlerin bölgedeki durumu sürdürebilirliği açısından nasıl bir duruş sergileyeceği, gelecekteki senaryoları da şekillendirecek.

Vijay Prashad ile Suriye Üzerine Konuşmalar

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

esenyurt escort
beylikdüzü escort
istanbul escort
bahçeşehir escort
bakırköy escort
şirinevler escort
şişli escort
esenyurt escort
avcılar escort
beylikdüzü escort
esenyurt escort
beylikdüzü escort
beylikdüzü escort
taksim escort
bakırköy escort
beylikdüzü escort
Ümraniye Escort
Ataşehir Escort
Maltepe Escort
xxx